türkische Übersetzung von "Dem Himmel so nah"
Übersetzung by Ayhan
Hayatınım Erkeğı Yakup için
Ben yine en sevdığim yerde oturup ve sık sık olduğu gibi tatilde iken kendime zaman ayrırıp ve ailemın gürültusünden kurtulmaya çalışıyorum. Sonra gezinerek yükseğe geliyorum, en yükseklere, Dağın başına Cennetin en yakınına, beni kimsenin rahatsız edemıyeceği yere. Burada sadece yolunu şaşırmış bırkaç kuşun ötüşünü duyuyorum. Yada bazen bir kartal görüyorum, yakınlarda yuvası olup ve yavrularını besleyebilmek için av Peşınde bulunan. En çok onun sesini duymakdan hoşlanıyorum cırlak bağırışı kulaklarıma müzik sesi gibi geliyor. Uzaklardaki Vadileri görüyorum Yaygın uzanmış, bazende görüş iyi olduğu zaman küçük evleri, bazende küçücük kulubeleri tahmin edemiyecek kadar hareketli, veyahüt orada karşıda bulutların üstünden çıkmış bir dağıntepesi. Sanki saklanmış bir şakacı çocuğun burnunun ucu gibi, yada daha uzaklara bakarak ufuğun sanki sona erdiğini görüyormuş gibiyim.
Ama düşünmek için benim en sevdiğim yer burası. Hayatımın manasını düşünmek için, sık sık düşünüyorumki acaba benim hayatım nasıl olurdu eğer kocama rastlamamış olsaydım, acaba şimdiki gibi aynı güzaryahmı olurdu? Yoksa bambaşka bir yolmu? Ben bulutlara bakıyorum sanki onlar bana bir cevap vericeklermiş gibi, ama onlar sessizce önümden geçip gidiyorlar.Bulutlar bir araya toplanıp dağlar gibi oluyorlar ve balya haline gelip bazende simsiyah oluyorlar, sanki öfke ve kızgınlıkkarından kurtulmak ister gibi, ve şeytanı kovarmış gibi. Bazende kara bulutların peşinden şimşek takip eder ve ben hızlıca kaçarak bir sonraki evin güvenligini ararım, ve bana burda beni tanımadıkları halde dostca buyur ederler. Böyle birşey benim Vatanımda olamaz. Orda biz hepimiz bir başkasıyız, bir başkasi, Peki kim acaba bir başkası? Kendimizmi? Eşimizmi? Bizim Çocuklarımızmı? Yoksa Anne ve babamizmı bizi yaratan büyütün ve eğıten en iyi bilgi ve vicdanla bizi yetişdiren. Onların istedıkleri bizim iyi eğıtimli olarak yaşamalı ve zor durumlarda bile çocukluğumuzdaki terbiyeyi unutmamalı. Bir başkasına saygılı olmalıve duyugularına zarar vermemeli farketmez bu bir dost ve ya düşmanda olsa. Iş arkaşları? Arkaşlarım? Bilmiyorum ben Vatanımdayken bana sıcaklık ve aile yakınlığı çok eksik geliyor halbuki kendi ailem olduğu halde. Ama günlük yaşamın stresı bazan müsade bile vermiyor birbirimize yakınlı veyahüt kulak vermeyi veya basitce birbirimizle eğlenmeyi. Hayır Ozaman biz kendimizi strese kaptırıp ve düşünmüyoruz bile hayatın güzel taraflarını, düşünmemiz gerektiğini var olmak için.
Böyle zamanlarda hep birlikdeki tatıllerimizi düşünüyorum. Orada dağın tepsinde oturup ve düşündüklerimi veya sadece uzaklara bakdığımı, çevremdeki olan sessizliğin tandını çıkardığımı ne trafik gürültüsü, ne Televizyon, ne radyo, ne Internet, ne cep telefonu sürekli çalan, bazen Araba bile olmayan Adan Bye gitmeye ve başka bir yere gitmek için ancak yürümek gerektigini, kısıtlamaları olan basit bir yaşam. Basit öteberilerle masaya bir öğün yemek koymak, yani Süpermarkete gitmeyegerek duymadan, pahalı malzemeler almak için, ısınmak veya yemek pişirmek için sadece Sobada bir ateş yakmak yettiğini tabiki önceden ormandan odun getirmek zoruyla. Ineklerin sakin yeşil otlarda otlandığını Çobanların dağlarda sürüleriyle dolapşıp ve büyük köpekleriyle kurtlara karşı korunduklarını. Benim geceleri basit ve sert bir yerde ve bazende ince bir döşeğin üzerinde uyuduğumda, bazen bir yolunu şaşırmış fare gelir ve ürkütülmeden yastığımın altındeki saklı çıkolatayı yer. Bazende Odanın köşesine ağını örmüş bir Örümcek bu tabiki hemen evin hanımı tarafından kaldırılmaz, yada bazende küçük bir kertenkele açık bir pencerenden giren ve bir görüldünü hissetdiğinde hızlı bir şekilde kaçmaya çalişan. Her canlının Allahın bir yaratığı görünen ve yaşamaya ve sevmeye hakkı olan bu benim için bir Yaşamdır.
Sakin ve Huyzurlu bir Hayat Stressız ve telaşsız, Araba egsoz zehirsiz ve Uçak sesi gürültüsüz.
Ve sonra ben yine tatilde iken ve Dağın tepedindeki en sevdiğim yerde oturup ve yine Uzaklara bakıp düşünürken kafamdan geçen şeyler şu, ne iyiki burası var benim geri çekilebileğim yer, kabul edildiğim yer, dinime bakmadan ve beni böyle ben nasılsam öyle kabul edildiğim yer kendimi değişdirmeden sadece nasılsam öyle olamkç Başkalrına Saggının daha büyük yayıldığı yer, ozaman ben çok mutluyumki benim yolumun buraya getirdiğini Cennetin en yakınına.
Sevgili Aşkım bu birkaç Satırlarla sana söylemek istedimki seni ne kadar sevdiğimi Sonsuza kadar karın.
Unutmak istiyorsan Çabalarını
Unutmak İstiyorsan Acılarını
Çık Memleketin dağlarına
Kalbinin Sevınçli atdığı yere